Aydın'da kantaron yağı yapım sezonu başladı

Osmanlı İmparatorluğu döneminde savaşlarda kılıç yaralarının tedavisinde kullanılan kantaron yağı, günümüzde de vatandaşlar tarafından bin bir hastalığın tedavisinde kullanılıyor. Genç nesil kantaron yağını aktarlardan para ile satın alırken, belli yaşın üzerindekiler ise atadan kalma yöntemlerle kendileri üretiyor.

Aydın ve çevresinde kırsal alanlarda Mayıs-Haziran ayı içinde doğal ortamda altın sarısı çiçekleri ile dikkat çeken kantaron bitkisi vatandaşlar tarafından hem çay, hem de ilaç niyetine kullanılıyor. Cam kavanoz içinde zeytinyağı ile güneşte 40 gün bekletilen kantaron yağının kanama, yanık, pişik ve saçlarda etkili olurken, gölgede bekletildiğinde ise mide, enfeksiyon ve solunum yolları rahatsızlıklarında bu yağın kullanıldığını belirtildi.

Halk arasında sarı altın olarak da nitelendirilen kantaron otunun zeytinyağı ile birleştiğinde sağlık için altın değerinde bir sıvıya dönüştüğünü kaydeden Hilmi Altındağ, atadan kalma yöntemlerle kantaron yağı ürettiğini belirtti. Bunu ticari amaçla değil kendisi ve ihtiyaç halinde yakınları için ürettiğini kaydeden Altındağ, “Eskiden ulaşımın olmadığı dönemlerde her Yörük'ün çantasında bir şişe kantaron yağı bulunurdu. Mide ağrısına da kesiğe de her şeye iyi gelir. Ben 68 yaşındayım. Çocukluğumda bunun yapımını babamlardan öğrendim. Yıllardır kendim yaparım. Bana göre kantaron yağı önemli bir kültürdür. Bu kültürü genç kuşaklar da öğrenmelidir” dedi.

Kantaron bitkisinin toplandıktan sonra zeytinyağı ile karışım yapılıp cilt için 40 gün güneşte, iç hastalıklar için gölgede bekletilmesi gerektiğini belirten Altındağ, “Kantaron yağı yapılması için çiçekler tek tek koparılarak cam kavanoza yerleştiriliyor. Üzerine kaliteli zeytinyağı ile örtecek şekilde dolduruluyor. Yaklaşık 40 gün kalıyor. Kavanozdaki Kantaron yağı süzülerek gölgede saklanarak harici yaralarda, gölgede yapıldı ise vatandaşlarımız bunu iç yaralarda kullanıyor” diyerek Ege Bölgesi için kantaron yağı yapım sezonunun başladığı belirtildi.