Havaların ısınmasıyla birlikte orman yangını riski artarken Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) yaptığı çağrı ile vatandaşları yangınlara karşı tedbirli olmaya davet etti.
Yaban hayatının son sığınağı konumunda bulunan Dilek Yarımadası Milli Parkı’na da ev sahipliğini yapan Aydın’ın Kuşadası ilçesinde 9 günlük bayram tatili ile birlikte turizm sezonu hareketliliği başladı. Yaşanan yoğunluk ile birlikte orman yangınları riskinin azaltılması amacıyla Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOD) vatandaşlara “dikkat” çağrısında bulundu. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan büyük orman yangınlarının hatırlatıldığı çağrıda, özellikle ateşli piknik ve yanan sigara izmaritlerinin doğaya atılması sebebiyle yangınların çıktığına dikkat çekildi.
Sağlıklı bir yaşamın devamlılığı için ormanları korumak ve yaşatmak zorunda olunduğunu ifade eden EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü; “Ormanlarımızı tehdit eden en büyük tehlike olan yangınla ilgili, geçtiğimiz yılları düşünerek çok dikkatli olunmalı ve gereken önlemler mutlaka alınmalıdır. İklimi, su rejimini düzenleyen, toprak erozyonunu önleyen, yaban hayvanlarına yaşam ortamı sağlayan ormanlarımız için riskli sıcak günler başladı. Özellikle 9 günlük tatil için Kuşadası’na binlerce insan gelmektedir. Yangına hassas ormanlık alanlara girilmesi yasaklansa da buna uymayanlar ve kontrolsüz faaliyette bulunanlar çıkabilir. Geçmiş yangınlarda gösteriyor ki; özellikle ateşli piknikler, yanan sigara izmaritleri, doğaya atılan cam şişeler, anız yakma gibi faaliyetlerin sonucunda büyük yangınlar meydana gelebiliyor. Bu tür felaketlerde insanlarımızın hayatını kaybetmesine, ağaç, bitki ve hayvanların yaşam ortamlarını yok ederek orman ekosisteminin çökmesine ve ülkemizin en güzel bölgelerinin doğal peyzajının tahrip olmasına neden olmaktadır. Araçla yolda giderken atılan bir izmarit bile bir felaketin doğmasına neden olabilir. Sağlıklı bir yaşamın devamlılığı için ormanlarımızı korumak ve yaşatmak zorundayız. Başta yangına en hassas alan olan Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı ve devamı olan Samson Dağları olmak üzere, Bahçecik Boğazı, Yeniköy, Çınar, Kirazlı, Yaylaköy, Caferli sınırlarında bulunan ormanlık alanlarda kontrolsüz insan faaliyetlerine çok dikkat edilmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır” dedi.
“YANGINA İLK MÜDAHALE EKİPLERİ OLUŞTURULMALI”
Eylül ayına kadar ormanlık bölgelerde teyakkuz halinde olunması gerektiğini belirten EKODOSD Bilim Danışmanı Prof. Dr. Hüseyin Cahit Şat ise “Ülkemizde yangınların en çok çıktığı yer Akdeniz iklimine hakim alanlardır. Aydın coğrafyası genellikle kızılçam, fıstık çamı ormanları ve zeytinliklerin yoğun görüldüğü bir yerdir. Bu ağaçlık alanlar 0 ile 600 metre arasında yayılım gösterir. Yangınların önlenmesi için yangına ilk müdahale ekipleri oluşturulmalı ve hazır bulundurulması gerekmektedir. Bu ekiplerin eğitimleri çok önemlidir. Orman yangınları ilk olarak örtü yangınıyla başlar, hemen söndürülemezse gövde yangınına dönüşür. Ağaç gövdesinden yanmaya başlar. Gövde de söndürülemediği takdirde tepe yangınına dönüşür. Bu aşamaya gelindiğinde bir felaketle karşılaşılıyor demektir. Tepe yangını başlangıcında elde bulunan tüm imkanları seferber ederek, söndürülmesine gayret gösterilir. Burada özellikle yangın söndürmede deneyimli mühendislerin devreye girerek karşı yangın tekniğini uygulaması kaçınılmaz hale gelebilir. Bu aşamada yangın söndürme uçaklarının acilen devreye girmesi gerekir. Özellikle yangın mevsimi olan Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında teyakkuz halinde olunmalı ve yangına karşı alınacak bütün tedbirlerin alınmış olduğunun denetiminin yapılması çok önemlidir” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın