Türkiye'de tepeli karabatak kuşlarının mesken tuttuğu nadir noktalardan olan Kuşadası kıyılarına dikkat çeken EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, amatör balıkçılara seslenerek, kayalıklara takılan ve bırakılan olta iğnelerin karabataklara zarar verdiğini, balıkçıların bu konuda duyarlı olması gerektiğini söyledi.
Nesli tükenme tehlikesi altındaki kuş türlerinden olan tepeli karabataklar, birçok sucul canlıya ve yaban hayatına ev sahipliği yapan Aydın’ın Kuşadası ilçesini mesken seçerken, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Avlanmak için denize dalış yapan ve balıkları kayalık alanlarda sıkıştırarak avlanan karabatakların, her geçen gün kayalıklarda bırakılan olta iğneleri sebebiyle zarar gördüğünü ifade eden Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, amatör balıkçılara “dikkat” çağrısında bulundu. Kayalıklara takılan ve orada bırakılan olta iğnelerinin, Barcelona Sözleşmesi ile koruma altında olan karabataklara zarar verdiğini ifade eden Sürücü, özellikle kıyılarda avlanan amatör balıkçıların dikkatli olmasını ve iğnelerin kayalıklarda bırakılmamasını istedi.
Tepeli karabatakların 45 metreye kadar dalış yapabildiğini belirten Sürücü; “Barcelona Sözleşmesi’ne göre korunan bir tür olan tepeli karabataklar, Kuşadası kıyılarını mesken seçti. Belli bir kayayı dinlenme platformu olarak kullanan tepeli karabatak, kimseye aldırış etmeden kayaya çıkarak dinleniyor, tüylerini güneşte kurutuyor, dışkısını yapıyor ve tüm vücudunu kaşıyor. Güvercinada yolunda gezen turistlerin ilgisini çekerek, onlara birbirinden güzel pozlar veriyor. Onun en büyük sıkıntısı ise amatör olta balıkçıları. Balık avlamak için oltacılarla aynı alanı kullanan tepeli karabatakların, her an hayatları tehlike altına girmektedir. Bu alanda avlanan bazı oltacılar, oltalarını kıyıdaki kayalıklara taktırdığından misinalarını kopararak denize bırakmaktadır. Tepeli karabataklar balıkları kayalıklarda sıkıştırdığından bir çoğu bu tür kayalıklarda avlanmaktadır. Yaklaşık 45 metreye kadar dalış yapabilen tepeli karabataklar, suya dalış yaparak süratli bir şekilde balıkları takip ederken, bazen kayalarda takılı olan misinaların oltalarına yakalanmaktadır. Eğer misina uzun ise su yüzeyine çıkabilmekte, kısaysa boğularak ölmektedir. Oltayı kayalıklara taktıran pek farkında olmasa da, oltalı misinalar Tepeli karabataklarda olduğu gibi, bazen de deniz kaplumbağalarına takılmakta ve onların yaralanmasına ya da ölümlerine yol açmaktadır. Denizlerin sadece insanlara ait olmadığını, suda yapılan tüm faaliyetlerin başka canlıları da olumsuz etkileyebileceğini mutlaka düşünmeli ve tedbirli olunmalıdır” dedi.
EKODOSD bilim danışmanı Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Ornitolog Doç. Dr. Ortaç Onmuş ise “Tepeli karabataklar sadece denizde görülürler. Tepeli karabatakla, normal karabatağı ayırmanın yolu, tepelilerde üreme döneminde kafasında arkadan öne kıvrık bir şekilde püsküllü bir şapkası vardır. Gagaları karabatağa göre daha incedir. Normal karabatağa göre gövdesi daha ağır ve suda yüzerken gövdesi su içerisine gömülür. Normal karabatakta ise gövde su yüzeyinde durur. Karabataklar gruplar halinde ‘V’ şeklinde sıralı uçarken, Tepeli karabataklar karışık uçuş yaparlar. Tepeli karabataklar kayalık yerlerde ürerler. Barcelona Sözleşmesi’yle korunan bir tür olup, Akdeniz için önemli türlerden bir tanesidir. Üreme ve yaşam alanlarının korunması için uluslararası sözleşmelere imza atmış bir ülkeyiz” diyerek bu kuşların önemini vurguladı.
Yorum Yazın