Geçtiğimiz günlerde Aydın'da 64 jeotermal sahanın ihaleye çıkarılacağı açıklandı. Nazilli'de ise 11 tane jeotermal sahasının ihaleye çıkacağı bildirildi.
Aksu, Karahallı, Kahvederesi, Kızıldere, Ketenova, Hamidiye, Hasköy, Samailli, Pınarbaşı, Guz Mevki ve Nazilli (mevki belirtilmemiş). Jeotermal sahası ihalelerinin yapılacağı bu köyler, İncir ve kestane üretiminin ana merkezi konumunda. Dünya pazarına İncir'in büyük bölümü başta Aydın olmak üzere Nazilli'nin bu köylerinden giriyor.
Olaki bu köylerimize jeotermal santralleri kurulduğunu varsayalım;
Jeotermal enerji kuyularından salınan sıcak suların ve salınan gazların bölgenin tarımsal ürünlerine, başta incir olmak üzere zararları bilimsel olarak ortaya çıkarılmıştır.
Jeotermal enerji santrallerinin kontrolsüz ve denetimsiz işletilmesi nedeniyle insan ve hayvan sağlığına zararlı gazlar saldığı bilirkişi raporlarında görülmektedir.
Uygulanan vahşi jeotermal işletmeciliğinden dolayı zeytin, incir, kestane ve üzüm bitme noktasına gelmiştir.
Germencik Çevre ve Doğa Derneği, 40 yılda yapılan ve jeotermal enerji santrallerinin (JES) tarım ürünlerine zarar verdiğini ortaya koyan tüm araştırmaları 18 sayfalık bir raporda bir araya getirmiştir.
Tüm bunları bilen yetkililere soruyorum?
-Bilimsel olarak tarım ürünlerine bu denli zararı olan jeotermal santrallerinin kurulma gerekçesi nedir?
-Yandaş iş adamlarına ve onların firmalarına sağlandığı düşünülen bu jeotermal rantı, burada yaşayan insanlara ihanet midir, değil midir?
-Sağlayacağınız düşünülen bu rant Nazilli'ye ihanet midir, değil midir?
-Aydın'da tarımı destekleyeceğiz derken, jeotermal santralleri kurdurmak kendinizle çelişki değil de nedir?
Sayın Valimiz, Sayın Vekillerimiz, Sayın yetkililer, tüm Aydınlı vatandaşlar gibi, Nazilli halkı da sizlerden bu soruların cevaplarını bekliyor. Yazılı olarak, sadece cevap vermek için değil, samimiyetsiz, inandırıcılıktan uzak cevaplarla değil. Vatandaşlar samimi bir şekilde sizden cevap vermenizi istiyor.
UZUN YAŞAM ŞEHRİNE BÜYÜK DARBE!
Yıllardır övünerek söylediğimiz, ülkemizin her tarafından Nazilli denince ilk akla 'Uzun Yaşam şehri" gelir. İnsanların sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yaşam sürdüğü şehir akla gelir. Uzun yaşamını doğal ürünler ile beslenmenlerine bağlayan Nazilli'nin uzun ömürlü insanları, toprağına ve havasına aşık oldukları bu şehire yapılacak ihanete sessiz kalmayacaklardır.
Ülkemizin en temiz havasını soludukları, toprağının altın değeri taşıdığı ve yüzlerce çeşit besin kaynağını kendilerine sundukları bu şehirde artık zehir soluyacakları, doğal ürün yiyemeyecek olmaları en çok bu şehirde yaşayan onları ve hemşehrilerimizi üzecektir.
NAZİLLİ CEZALANDIRILIYOR MU?
Yaklaşık 10 yıldır MHP'li bir belediye başkanı tarafından yönetilen Nazilli'de geçtiğimiz yerel seçimlerde Millet İttifakı zafere ulaştı. İYİ PARTİ-CHP'nin belediye başkan adayı Kürşat Engin Özcan koltuğa oturdu. AK Parti-MHP'nin Cumhur İttifakı adayı Haluk Alıcık seçimi kaybetti.
Uzun yıllardır Polis Okulu alanının, Eski Devlet Hastanesi alanının, Eski Sigorta Hastanesi alanının atıl durumda olması ve tinerci yuvası durumda kalması, vatandaşlar tarafından sürekli eleştiriliyor. Uzun yıllardır AK Partinin Belediyeyi alamamasından dolayı ilçeyi kaderine terk ettiği konuşuluyor.
Son olarak AK Parti hükümetinin aldığı bu jeotermal kararı sonrası vatandaşlar kendilerine seçimden dolayı ceza kesildiğini iyice dillendirmeye başladı.